gidiyorum işte
elimde bayrağımla,şehitlik rütbemle gidiyorum.
gökteki yıldızlar oldu madalyam birer birer düştüler göğsüme
meğer ne güzel şeymiş bu
önümüz bayram ya
görev yerinde aklıma eski günler geldi
hatırlarmısın bayramlıklarımı giyerdim
çocuk kalbim ne kadarda sevinirdi
Boyalı pabuçlarım,kolalı yakalarımla
biran önce dışarı çıkmak isterdim
önce babamın elini öperdim sonra da senin
nasıl da bağrına basardın beni
yumuşacıktı ellerin
mutluluk gibi dokunup geçerdi sanki
inceden inceden
bir heyecanla kahvaltımı eder dışarı çıkardım
bayramdı ya her yer neşeliydi
hayat hiç bitmeyecek gibi gelirdi
çocukluk işte
daha geçen bayram öpmüştüm ellerinden
bembeyaz kolalı gömleğimi boyalı pabuçlarımı giymiştim yeniden
beraber yemiştik yemeğimizi ah ne güzel günlerdi
tam bunları düşünürken kalbimde bir acı hissettim
bir hüzün gibi keskin
bir çığlık gibi tizdi sanki
elimi götürdüğümde dünya sahnesinde rolüm bitmişti
anlıyordum!artık bende yüceliyordum
canım yanmadı anne merak etme
hersey daha güzel göründü gözüme
çok tatlı bir duyguydu bu
sonrası malum...
şu an mezarımın başındasın
artık senin yerine toprak basacak bağrına beni
saçlarımı okşayamayacaksın,
ellerimi tutamayacaksın
sende haklısın anne
nereden bilebilirdin geçen bayramki beyaz gömleğimin
bu bayram kefenim olacağını
ağlama anne ben çok mutluyum.
şimdi mezarıma 1 damla su döksen yeter bana
1 fatiha okusan ruhuma
sadece bana değil bütün arkadaşlarıma
ağlama anne sen şehit anasısın
bu vatan uğruna ölmüş evladın
gurur duy benimle dik tut başını
kara toprağa nur gibi düştüm
tesellin olsun mektubumda ki şu son sözler
herşey vatan için! Herşey vatan için...