* Neyzen bir gün gene çığırından çıkmış şekilde Allah kitap küfür ediyor. Bir arkadaşı geliyor yanina:
-Bre Neyzen ayıptır günahtır nasıl küfürdür bunlar?
Neyzen adama bakar
-Hocam, biz büyük kapının köpeklerindeniz; Biz havlayıp hırlamasak kapının büyük olduğunu kim anlar?
* Neyzen Tevfik bir gün Cami'de Hoca'nın vaazını dinler. Hoca cemaate herkesin dinin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini, cennette herkese çok güzel huriler verileceğinden ve bu hurilerle ne yapmak isterlerse yapabileceklerini anlatır. Ertesi gün ki vaazda Neyzen Hocaya sorar:
Hocam cennet'te şarap olacak mı? diye.
Hoca bu soruya çok sinirlenir başlar neyzeni zındık, kafir, iblis gibi dini motiflerle haşlamaya ve sorar:
Bre zındık cenneti meyhane mi sandın?
Neyzen istifini bozmaz önceki günü hatırlatır:
E Hoca dün cenneti kerhane yaptın..Bir acayip adam[b]Neyzen Tevfik ya da tam adıyla Tevfik Kolaylı (d. 14 Haziran 1879, Bodrum - ö. 28 Ocak 1953, İstanbul), neyzen, şair. Babası Hasan Fehmi Bey, Bafra'nın Kolay nahiyesinden ve "Kolaylı" ailesinden olduğu için soyadı "Kolaylı"dır.Taşlama türünün en önemli temsilcilerinden biri. Taşlama kitaplarının yanısıra çeşitli taksimler ve nihavent saz semaisi ile şehnazbuselik saz semailerinin de bestecisidir.
Ayrıca Neyzen Tevfik Kolaylı olarak da bilinmektedir.
Hayatı
Bir rakama göre 24 mart, diğer bir rakama göre 14 Haziran 1879'da Bodrum'da doğdu. Tevfik'in yedi yaşlarındayken eşkiyaların çarşıda götürdüğü insan başlarını görmesiyle bağlantılı olarak sara nöbetleri başlamıştır. Ailesinin yaşadığı Urla'da bir neyzenden nota bilgileri alarak kendini bu alanda geliştirdi. İzmir idadisi'nde bir süre okuyarak bitirmeden ayrıldı. Mehmet Akif'ten Farsça öğrenerek İzmir Mevlevihanesi'ne girdi. Bir süre sonra İstanbul'a yerleşen Tevfik, Galata'nın yanısıra Kasımpaşa mevlevihanelerinde işine devam etti. 1902 yılında bektaşi dervişi oldu. Bu sıralarda şiire ilgi duyan Tevfik, Mehmet Akif ve Şair Eşref'ten etkilendi. 1908 yılından 1913 yılına kadar Mısır'da bulundu.
Neyzenlikteki ustalığına rağmen yergi ve taşlamalarıyla ünlendi. Kullandığı dilin eski ve güç anlaşılan bir dil olması, biçimsel olarak eksik olan şiirleri nedeniyle toplumda bu konuda kalıcı olamadı. Toplumdaki haksızlıkları gözüne kestiren Tevfik, siyasetin yanısıra; dini baskı, çıkarcılık gibi konuları işledi.
Yaşayış şekli
Tevfik, toplumun kurallarının dışında bir yaşam sürdürmüştü.Paraya düşkünlüğü yoktu.Gericiliğe savaş açmıştı.İslamın yozlaştırılmasına ve anti ****** deyişlerine sinirlenir ve hazır cevaplılığıyla cevap verirdi. Ayrıca neyzenlik konusunda içinden geldiği gibi çalıp, ardından maddi beklentileri olmamıştı. Kendi söylemine göre bu konuda yüze yakın plağı bulunmaktadır.
Tevfik, içkiye olan ilgisiyle de bilinmektedir. İçki, hayat biçiminin ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Söz edildiğine göre Tevfik'in ******'e sevgisi o denli çokmuş ki; O'nun vefatından sonra günlerce evden çıkmamış.
Eserleri
* Hiç
* Azab-ı Mukaddes
* Nihavent Saz Semaisi
* Şehnazbuselik Saz Semaisi
* Taksimler
* Taş plak.
Fıkraları
Neyzen Tevfik, neyzenliğin ve şiirin yanısıra fıkralarıyla da bilinirdi. Halk tarafından birçok fıkrası bilinse de, edebiyat dünyasında kaynaklarda fıkralarıyla ilgili fazla bilgi yer almamaktadır. Hatta bazı kaynaklar hiç ele almamaktadır.
Başlıca bilinen fıkraları:
* Padişahçılık
* Hamam Sefası
* Edep
* Kırk yıllık ölü